SU KUŞU
Hoca,bir gün yolda aheste aheste giderken,eşeği susamış.
Uzaktan gölü görüncede dayanamayıp koşmaya başlamış.Fakat koştuğu yer yüksekçe bir yerin tepesiymiş.Eşek neredeyse kendini uçurumdan atacakmış ki ansızın bir kurbağa önüne fırlayıvermiş.Hayvanda bundan ürküp geri çekilmiş.Bu güzel raslantıya çok sevinen Hoca ,hemen kurbağaya şu güzel sözleri söylemiş:
-Aferin su kuşu...Aferin sana...Güzel yiyecekler hak ettin sen. Bizim eşeği ürkütmekle beni sevindirdin...Allah senden razı olsun...
Sonrada cebinden üç beş akçe çıkarıp göle atmış ve :
-Alın hadi su kuşları ,alın şu akçeleri de tatlı tatlı helva alıp yiyin...

CİMRİNİN BİRİ
Hoca'yaşadığı günlerde ömür süren cimri bir adam :
-Hocam,demek sende parayı çok seviyorsun, öyle mi? Diye sormuş.Ama neden seviyorsun,bunu söyler misin,diyerek sözünü tamamlamış.
Hoca derhal şu zekice yanıtı vermiş:
-İnsanı senin gibilere muhtaç etmezde ondan.
ULEMA
Avrupa ülkelerinin birinden bir ulema Hoca'nın namını duyarak yaşadığı şehre gelmiş.Her gördüğüne Hoca'yı sorarak ''Ben sizin Hoca'nızı her dalda alt ederim''dermiş.
Sonunda duvara yaslanan bir adam görmüş.Hoca'nın nerede olduğunu sormuş.Duvara yaslanan adam da ''Ne yapacak sın Hoca'yı demiş''.O da herkeze söylediğini söylemiş.Duvara yaslanan adam da ''Duvar devrilmek üzere sen duvara yaslan ''Ben Hoca'yı çağırıp geleyim''demiş.
İki saat sonra yoldan geçen biri duvara yaslanan Ulema'ya ''Ne yapıyorsun?'' diye sormuş.Ulema durumu anlatmış.Adam bu olaya gülmüş ve''O seni duvara yaslandıran adam Hoca'ydı'' demiş.
|